İnsan olabilmek için dünyevi bir aşk arayışı içerisine giren bir meleği konu alan film bölünmüş Berlin’de geçer. Melek Damiel (Bruno Ganz) ve melek Cassiel’in (Otto Sander) gözünden şehirdeki farklı yaşamları izler, farklı dramlara tanık oluruz. Konumları gereği onlar da sadece pasif bir izleyici olmak zorundadırlar. Damiel bunu değiştirmeye karar verir... Arzunun Kanatları diğer pek çok cennet-dünya filmi gibi romantik öğeler taşıyan bir final ile sonlanır. Bu, yaşamın ikili zıtlıklarını taçlandıran ve bir filmde görebileceğiniz en muhteşem finallerden biridir... Berlin Üzerine Gökyüzü, sinema tarihinin en unutulmaz filmlerinden biri. Varoluşsal felsefeyi perdeye bu kadar iyi yansıtan, iletişimsizliği ve yabancılaşmayı bu kadar iyi anlatan bir filme çok az rastlayabilirsiniz. Alman toplumunun bölünmüşlüğünü, geçmişlerinin ağır faturasını ve bu yük karşısında parçalanıp yabancılaşan Almanları anlatan çok çarpıcı bir yapım. Monologlar üzerinden ilerlemesine rağmen, inanılmaz karelerle derdini anlatan bir şaheser. Görüntüleri ve müzikleri kadar, yönetmenin kullandığı çekim açıları da yabancılaşmayı çok iyi anlatıyor.